İskoçya’nın küçük fakat ünlü kasabası Loch Ness, son yüzyılın en büyük kent efsanelerinden biri olarak görülen Nessie canavarı sayesinde her yıl milyonlarca dolar kazanmaya devam ediyor. Turistler, bu gizemli kıssanın peşinden şuurlu bir biçimde “kandırılmayı” göze alarak bölgeye akın ediyorlar.
Loch Ness gölünde bir canavar görüldüğüne dair en eski kayıtlar, 7. yüzyıldaki İrlandalı rahip St. Columba’nın biyografisine kadar uzanıyor. MS 565 yılına ilişkin bu öyküye nazaran dev bir canavar gölde yüzen bir bireye saldırmış, fakat ikinci bir şahsa yöneldiğinde St. Columba canavara “git buradan” diye ilahi bir buyruk vermiş. Rahibin kutsal buyruklarına boyun eğen canavar, bölgeden uzaklaşmış. Bu kıssa, devrin manevî atmosferine uygun bir formda epeyce ilgi cazibeli ve abartılı bir anlatı olarak günümüze kadar gelmiş.
Modern efsanenin doğuşu
Nessie efsanesi, 1930’larda tarih öncesi bir canavar yahut ejderhaya dair söylentilerle yine gündeme geldi. 1934 yılında çekilen ve sonradan geçersiz olduğu ortaya çıkan ikonik fotoğraf, canavarın varlığına dair tezleri geniş kitlelere yaydı. Bu fotoğraf, Nessie’yi dünya çapında üne kavuştururken tıpkı vakitte Loch Ness kasabasını turistik bir cazibe merkezi haline getirdi.
Loch Ness canavarı efsanesi, bölge iktisadına her yıl milyonlarca dolar katkı sağlıyor. Otel rezervasyonları, ikramlık eşya satışları, göl üzerinde düzenlenen keşif tipleri ve tabiat seyahatleri, Nessie’nin gizemi sayesinde kasabanın halkına değerli gelir kapıları açıyor. Kasabalılar için bu efsanenin devam etmesi kritik bir kıymete sahip; zira Nessie’nin varlığının kanıtlanmaması yahut büsbütün çürütülmesi bölgenin ekonomik cazibesini kaybetmesine yol açabilir.
Bilimsel araştırmalar ve teknoloji
Loch Ness gölü, sadece efsanevi Nessie’nin peşinde koşan turistler için değil, birebir vakitte bilimsel araştırmalar için de ilgi alımlı bir merkez. İngiliz donanması, çağdaş su altı araştırma ekipmanlarıyla gölü kapsamlı bir halde tarayabilecek teknolojiye sahip. Ayrıyeten, İngiltere’deki üniversiteler gölü, deniz altı araştırmaları için geliştirdikleri yeni robotların test merkezi olarak kullanıyor. Bu testler sayesinde göl, bilim insanları için ülkü bir çalışma alanı sağlıyor.
55 yıl sonra bulunan fotokapan ve gizemli kareler
Bilimsel çalışmalar sırasında değişik bir olay da yaşandı: 55 yıl evvel su altına kurulan bir fotokapanın gölün derinliklerinde unutulduğu fark edildi. 180 metre derinlikte bulunan kamera, yıllar sonra sağlam bir halde keşfedildi. Kameradan çıkarılan fotoğraflar kurtarıldı ve bu kareler, gölün sır dolu öyküsüne yeni bir katman ekledi.
Loch Ness canavarı öyküsünün sırları ve ekonomik tesirleri bir yana, göl hem bilimsel araştırmalar hem de turistik cazibe açısından değerini koruyor. Bu efsane, gizemini koruduğu sürece bölgeye ilgiyi artırmaya devam edecek üzere görünüyor.
Elbette ne Nessie’nin imajı ne de kameranın fotoğraf çekmesini tetikleyen bir şey bulundu. Bununla birlikte, kamera tuzağının vazifesini yerine getirmesi ve 55 yıl sonra kurtarılabilir olması büyük bir sürprizdi.
Kamera ve sinema sergilenmek üzere Drumnadrochit’teki Loch Ness Centre’a teslim edildi.
