Çin’den gelen bir haberde, bir Volvo S60 sedan sahibinin otomobilindeki hoparlörlerin Bowers and Wilkins yerine “Bowers and VVilkins” olarak markalandığını fark ettiğinden bahsediliyordu. Yani, arabada geçersiz yahut taklit hoparlörler kullanılmıştı.

Ars Technica’nın da yayınladığı bu sav, yüksek güvenlik ve kalite yaklaşımıyla tanınan Volvo için büyük bir itimat buhranı yaratıyor. Uydurma hoparlörlerin yanı sıra, tıpkı aracın kristal şanzıman düğmesinin de yepyeni olmadığı ve art aydınlatmaya sahip olmadığı fark edildi.

Müşteri durumu şikayet etse de, aracı satın aldığı bayinin ilgisiz kaldığını söylüyor. Lakin birtakım başka örneklerde, şikayet üzerine geçersiz hoparlörlerin orijinalleriyle değiştirildiği görüldü.

Volvo China, yaşanan sorun ve rahatsızlıktan ötürü özür diledi ve “Kullanıcıların çıkarlarına ziyan veren hiçbir davranışa müsamaha göstermeyeceklerini” belirtti. Şirket, mevzuyla ilgili özel bir soruşturma yürüttüklerini söyledi ve ekledi: “Volvo Cars, yepyeni aksesuarlar için sıkı bir izlenebilirlik idare sistemi uyguluyor. Her orjinal aksesuar, inançlı ve kaygısız bir araç tecrübesi sağlıyor” dedi.

Volvo’da itimat buhranı mı başlıyor?

Şimdi soru şu: Bu skandal, Volvo’nun yöneticilerinin bilgisi dahilinde mi ortaya çıktı, yoksa üretim zinciri içinde çalışan birtakım bireyler yüksek fiyatlı ses sistemlerini çalıp araçlara düzmece eserler mi monte ettiler?

Cevap ne olursa olsun, Volvo markasının Çin’e satıldıktan sonra yaşanan tasaları haklı çıkarabilecek bir olay yaşandı. Tasalar yalnızca ses sistemi yahut lüks kristal vites topuzu için değil, tıpkı vakitte hava yastığı, sürüş güvenliği ve çarpışma/kaza güvenliği üzere Volvo’nun savlı olduğu hayati mevzuları da kapsıyor.